Sardunya Adası kökenli, piyano virtüözü Roberto d’Olbia 13 Ocak 1970 tarihinde Fransa’da Paris yakınındaki Beauvais kasabasında doğdu.
Üç yaşına geldiğinde olağanüstü müzik yeteneğini sergilemeye başlamıştı, notasız çalıp kendi melodilerini yaratıyordu.
Beş yaşında, bugün Türkiye’nin en önemli müzisyenlerinden piyanist, şef, besteci Selman Ada ile çalıştığı Beauvais Konservatuarı’na kabul edildi.
1985 yılında Beauvais Konservatuarı’ndan “Médaille d’Or” (Altın Madalya) alarak mezun oldu. Conservatoire National Supérieur Musical de Paris’e kabul edildi ve burada önce Yvonne Loriot sonra Pascal Devoyon ile çalıştı.
Ilk konserlerini vermeye, 1987 yılında Aldo Ciccolini’nin denetiminde Mozart, Schubert. Debussy’nin eserlerini icra ederek başladı.
O zamandan beri, Bach, Mozart, Beethoven, Chopin, Liszt, Brahms, Debussy, Rachmaninov, Berg, Schoenberg ve daha nicelerinin eserleriyle giderek genişleyen bir repertuarıyla dünyanın bir çok yerinde konser ve resitaller verdi.
Dinleyicileri ile Chopin’in Etütleri gibi muhteşem eserlerin şiirsel güzelliğinin uyandırdığı duygusal derinliği paylaşırken, bu bestelerin gerektirdiği aşırı teknik talepleri sanki çok da zor değilmiş gibi göstermektedir..
Ayrıca bir dizi klasik müzik temelli, popüler şarkıların çeşitli çağdaş türlerin klasik kökenlerden evrimini göstermek için gösteriye katıldığı, tek kişilik teatral gösteriler geliştirmiştir.
Tıpkı sadık bir haberci gibi, her bir bestecinin mirasının dehasını insanlığa sanki kutsal bir adak gibi o derece bir temiz dokunuşla sunar ki partisyonları dinlerken neredeyse okuyabilirsiniz bile.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür ve Genel Sanat Yönetmeni
Besteci- Piyanist- Orkestra Şefi- Eğitimci 1953 Ceyhan
'6660 sayılı Harika Çocuklar' yasası kapsamına alınarak Paris'e gönderilen tek kompozitör ve orkestra şefi olan S. Ada, (1965-1971) devrin en ünlü ustalarıyla çalışarak Paris Milli Yüksek Konservatuvarı'ndan başta piyano bölümü olmak üzere bütün dallarda birinciler birincisi olarak 1971'de mezun oldu. Bestecinin Aşk-ı Memnu operası 2010'da İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçılarıyla kendi yönetiminde Batı Avrupa'da (İspanya) sahnelenen ilk Türk operasıdır. 2013'te İngilizceye tercüme edilen eserin provaları halen ABD'nin Minneapolis Operasında sürmektedir. Bestecinin 'Ali Baba & 40 Haramiler' operası 2012'de Almanya'nın Wuppertal Operası tarafından Almanca olarak sahnelenen eser dünya repertuvarına giren ilk Türk operasıdır. 1979-1980 sezonunda Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünde Genel Müzik Direktörlüğü görevinde bulundu. Sanatçı 2001-2002 temsil sezonunda Mersin Devlet Opera ve Balesi'nde genel müzik direktörlüğü görevinde bulundu. Orkestra Şefi S. Ada, İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin ilk Türk Müzik Direktörüdür. (2006) 1980'de Paris'e giderek 'Ecole Normale Supérieure de Musique de Paris' 'de opera korrepetitörlüğü ve orkestra yönetimi bölümünü kurarak 27 yaşında 'profesör' ünvanıyla atandı. 2008-2009 sezonunda Mersin Devlet Opera ve Balesi Müdürü ve Sanat Yönetmeni olarak çalıştı. Ada, 2009-2011 arasında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Genel Müzik Direktörü olarak görev yaptı. Mevlid Kantatı Op. 44, İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Antalya ve Samsun Operaları sanatçılarının katılımıyla bestecinin yönetiminde 20 Nisan 2011'de 450 kişilik dev kadroyla İstanbul'da dünya prömiyeri yaptı. Bu eser İslam tarihindeki ilk Kantat'tır. Ada, 23 Temmuz 2014 tarihinde Devlet Opera ve Balesi'ne Genel Müdür ve Genel Sanat Yönetmeni ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestra 1. Şefi olarak atandı.
?Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası dünyada, bugüne kadar kesintisiz yaşamını sürdürebilmiş senfoni orkestralarının en eskilerinden biridir.
1826 yılında Padişah Sultan II. Mahmut devrinde başlayan batılılaşma hareketleri ile ülkemize giren çoksesli müzik, kısa zamanda kurumsallaşmıştır. Bu köklü adımı, Sultan Mahmut tarafından Avusturya Macaristan İmparatorluk Sarayı’ndan İstanbul’a davet edilen Giuseppe Donizetti’nin orkestranın başına getirilmesi izlemiştir. Sultan Vahdettin’e kadar orkestranın adı “Muzika-i Hümayun” idi ve bu aşamadaki faaliyetleri saraya özeldi. 1924’de devralınan bu sanat kurumu, büyük Atatürk’ün emri ile Ankara’ya taşınmış ve yepyeni bir anlayışla halkın kültür ve sanat düzeyini yükseltmek amacıyla faaliyet gösteren bir eğitim kurumuna dönüştürülmüştür.
Büyük Atatürk’ün yüce makamının adını vererek onurlandırdığı Cumhuriyet Tarihi’nin ilk kurumu olan orkestra, Atatürk’ün öngördüğü sanat ve müzik ilkeleri doğrultusunda O’nun düşünceleri ışığında yaratılmış, çoksesli müziği ulusumuz adına onur verici bir düzeye çıkarılmıştır. İşte bu anlayışladır ki; Türkiye Cumhuriyetinin gelişim sürecinde, sanatın etkinliği göz önünde bulundurularak 1924’de Musiki Muallim Mektebi kurulmuş, bu okul eğitimine orkestrayla bütünleşerek başlamıştır. O zamanki yetersiz olanaklar içerisinde yapılan eğitim sonucu yetişen yetenekli Türk gençleri Avrupa’ya gönderilmiş ve bu gençler öğrenimlerini tamamlayıp yurda dönerek, Çağdaş Türk Beste ekolünü 1934’de kurmuşlardır. (Türk Beşleri: Adnan Saygun, Cemal Reşit Rey, Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Necil Kazım Akses).
Musiki Muallim Mektebi; 1936’da Ankara’da kurulan Konservatuvar’a, Orkestra öğretmen kadrosuyla destek vererek karşılıklı olarak güç oluşturmuşlardır. İstanbul ve İzmir Devlet Senfoni Orkestraları ile diğer sanat kurumlarının kaynağı, Musiki Muallim Mektebi’dir. Bir yandan kökleri halk müziğine dayanan, diğer yandan Çağdaş Beste Ekolü’nü oluşturan ve batı müziği eğitimi alan gençlerimizin besteleri bugün hala büyük beğeniyle dinleniyor.
1934 yılında Ahmet Adnan Saygun, 1935’de ise yurdumuzdaki evrensel çoksesli müzik eğitimi veren kurumların programlarını yapmakla görevlendirilen besteci Paul Hindemith’in önerisi ile tanınmış Alman Orkestra Şefi Dr. Ernst Praetorius orkestranın yöneticiliğine getirilir. Değerli bir orkestra pedagogu olan Praetorius teknik yönden orkestrayı uluslararası düzeye çıkartır. Praetorius’un ölümünden sonra orkestrayı uzun yıllar başta Ferit Alnar ve G. E. Lessing olmak üzere pek çok ünlü orkestra şefi yönetir. Özellikle Lessing; Çağdaş Türk Bestecileri’nin bir çok eserinin ilk icralarını orkestramızla yapmış, bunları orkestranın repertuarına kazandırmış, yurtiçi ve yurtdışı konserlerde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı yöneterek ve bant kayıtlarını yaparak tanınmasını sağlamıştır.
6940 sayılı özel kanunun çıkarıldığı 1957 yılından sonra uluslararası platformda da adını duyuran Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Ankara’da çok sayıda radyo, televizyon, gençlik ve halk, açıklamalı okul ve çocuk konserleri, ayrıca yurdun her köşesinde konserler vererek, çoksesli müziği tanıtma, yayma ve sevdirme alanında öncülük etmiştir. 1957-1986 tarihleri arasında Hikmet Şimşek şef yardımcısı olarak orkestrayı yönetmiş, değerli hizmetler vermiştir. 1974’de orkestraya şef yardımcısı olarak atanan Gürer Aykal, 1988’de 6940 sayılı özel yasa hükümlerine göre 1. Şefliğe getirilmiştir. 2007 Ocak ayından itibaren Rengim Gökmen Genel Müzik Direktörü olarak atanmıştır.
Kuruluş Kanunu’nun çıkarıldığı 1957 yılından bu yana, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Ankara’da 1000’i aşkın radyo-televizyon, gençlik ve halk, açıklamalı çocuk ve okul konserleri, ayrıca Edirne’den Hakkari’ye kadar yurdun her köşesinde 400’e yakın yurtiçi ve pilot bölge konserleri verdi. Ayrıca Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya, S.S.C.B., İtalya, Fransa, İsviçre, İran, Irak, Lübnan, İsveç, Norveç, Finlandiya, İspanya, Polonya, Kıbrıs, Çekoslovakya, Güney Kore, Japonya, Amerika ve İngiltere konserleri ile Atatürk’ün öngörmüş olduğu çağdaş Türk Müzik Hayatının varlığını dünyaya duyurmuş, dünyaca ünlü kültür merkezlerinde aldığı çok yapıcı kriterlerle Türkiye Cumhuriyeti’nin kültürel varlığının tanıtılmasında pay sahibi olmuştur.